Bir göz gezdirdim de baya bir Netflix dizisi izlemişim.Bu hafta da son zamanlarda hepimizin duyduğu ve Türk yapımı olan ilk Netflix dizisi olan The Protector ( Hakan : Muhafız ) dizisini bitirdim.Dedim ki kendi kendime ; hemen bir yazı ile bu diziyi bitirmeni bir şereflendir. (Bugün The Protector'u uzun uzun anlatacağım için sadece bu diziyi öneri olarak yazdım.)



The Protector | Hakan: Muhafız

Dizi de başrolde Çağatay Ulusoy, Hazar Ergüçlü,Okan Yalabık,Ayça Ayşin Turan gibi isimler var.Ben bir Çağatay hayranı ve tutkunu olarak ne çekse izlerim modunda bir insanım zaten.Fakat dizi fantastik-ilk Türk Netflix dizisi de olunca hemen ilk çıktığı gün izlemeye başladım.3 günde diziyi bitirdim.

Dizi İstanbul'da Muhafız? olduğunu yani ölümsüz(kötü karakter)'ü tek öldürebilecek insan olduğunu öğrenir.Olaylar bunun etrafında dönüyor.Kısacası süper kahraman olduğunu öğrenen biri düşmanla savaşmaya başlıyor.



Dizinin ilk sahnelerinde İstanbul olağanüstü güzel gösterilmiş.Farklı perspektiflerle de gösterilen manzaralar bence diziyi daha bizselleştirmişti. Ben çok sevdim.Fakat Hakan(Çağatay) konuşmaya başladığı andan itibaren açıkçası biraz sersemledim.Çünkü bu eğer bir Netflix dizisi ise Dünya'ya açılıyorsak tamam sokak ağzıyla konuşsun tabi ki de fakat "Kapalıçarşı çocuğuz" falan gibi gereksiz cümleler açıkçası beni sıktı.Dizi de bir de kafamda oturmayan bir sürü şey mevcut.Fantastik dizi olsa da insan birşeyleri anlamayı bekliyor.Olaylar çok hızlı geçiştirilmiş gibi geldi.


Çağatay'cığım dizide orta düzeyli bir performans sergilemişti.İçerde dizisindeki karakterinden fazlasını göremedim ben.Ayça Ayşin Turan klasik bizim dizilerdeki saf , herkesin aşık olduğu bildiğiniz Meryem dizisindeki rolünden hiçbir farkı olmayan bir rolde.Bunun nedeni ise Hakan karakterinin hemen bu kızımıza sırılsıklam aşık olup herşeyini feda etmesi.Bence düşünülmemiş,sıradan ve basite indirgenmiş bir süperkahraman gibi olmuş burada Hakan. İstanbul'u kurtarabilecekken ,bütün insanlığı insan kim olsa feda etmez mi? Bari bir düşünse idi.Ha bir de şu sahne bana çok komik geldi.Ölümsüz kötü biri hatta en kötüsü , tamam biliyoruz.Bir sahnede Hakan bu sorunlarla uğraşmak yerine işe mi gidiyordu bu sevdiği kızın yanına mı gidiyordu neydi.Yani sen koskoca İstanbul'u kurtarmak gibi bir göreve sahipsin,ne gereksiz işler peşinde koşup oyalanıyorsun? Dizi de Hakan'un bu göreve tutunamamasını izledik daha çok bence.



Ayrıca son olarak dizide kim neden kötü? Kötülük olarak sadece hastalık mı yayıyorlar bunlar nasıl kötü ,Okan Yalabık iyi biri gibi duruyor diye düşündüm durdum.Ayrıca Okan Yalabık'ın göbeği de dikkatimden kaçmadı.Adam yaşlanmış adeta. Üzüldüm. Mehmet Kurtuluş dizide ikinci kötü adam rolünde idi ve bence dizide harika bir iş çıkarmış.Hatta en sevdiğim ,yabancı dizilerde de görmeye alışık olduğumuz bir kötü karakter idi.Diğer karakterler için çok söyleyecek bir şeyim yok. Herşey yüzeysel ve düz idi bence dizide.Görsel efektler ise insan süper kahraman dizisi deyince bol bol olacak zannediyor.Fakat 1 sezon boyunca beğenerek izlediğimiz,görseli güzel,yani düz çekim yapılmayan sahneler toplasanız 4-5 sahnede vardır.İstanbullu gelin dizisinde bile bir bölümde bu kadar efekt ve sahne oynamaları mevcuttur bence.



Bu kadar yerdikten sonra çok mu kötüydü derseniz? Değildi.Bence ilk sezon için bir Türk dizisi olarak bence 2.sezonda üzerine birşeyler katmışlar diye umuyorum.Aslında hemen de çekip bitirmişler.Bari insanların yorumlarına göre bazı şeylere önem verse idiler keşke.Biraz geçiştirilmiş bir ilk sezon gibi gelse de bana ilk Türk Netflix dizisi ,izleyin yinede.Devamları gelsin.Daha çok gelsin. Diziye puanım 5/10