Ne Okudum ; Ölmeye Yatmak | Dar Zamanlar-1

by - 02:46


İlk Yayınlanma Tarihi: 1973
Yazar: Adalet Ağaoğlu

"Ölmeye yatıyorum, eğer bir sonsuzluk varsa; sonsuzluk olmak istiyorum. İsmi anılmayan, gözleri görmeyen, yaşamayan bir sonsuzluk. “

'' Bütün yapaylıkları alt ettiğimi sandığım bir zaman, en yapaylaştığım zamanmış işte. Çabuk ölmek istiyorsam bu düşünceye iyi sarılmalıyım. ''

"Her şey için hep erken. .. Sonuç: Geç kalmak."

Bu roman, Adalet Ağaoğlu'nun Dar Zamanlar roman üçlemesinin ilk kitabı.İkinci kitabı bugün kütüphaneden almış bulunuyorum. Kitap, cumhuriyet devrimleriyle büyüyen,Atatürk'ün vefat ettiği sıralarda olan bir neslin zaman içerisindeki değişimini ve yaşadıklarını anlatıyor.Atatürk devrimleri ile yetiştirilen,bu yeniliklere ayak uydurmaya çalışan, İkinci Dünya Savaşı 'nın siyasal ve ekonomik olayları içinde büyüyen 1968'e dek süren öyküsü anlatılıyor.Ayrıca Aysel'in, ailesi ile toplumsal çevre arasında kalmışlığını,aslında bir nevi bocalayan baş kahramanımız Aysel ve çevresinin ve bu durumun ortaya çıkardığı sorunlar içerisinde yabancılaşmasını konu alıyor kitap.

Kitap oldukça meşhur olmasına rağmen ,benim bu kitabı yeni keşfetmem gerçekten çok kötü oldu.Kitap aslında kendi içinde de kısım kısım idi.3 ana karakterimizin iç sesiyle kitabı kısım kısım okuyoruz.Ayrıca en sevdiğim kısım olan aralara sıkıştırılan ; zamanın en önemli siyasi olaylarına yer verilerek,o dönemin psikolojisine inmemize yardımcı olan kısımlar idi. Bir kadının düşünce yapısının değişkenliğini,bunu sorgulamasını,cinselliği,hayatı sorgulamasını adım adım sorgulaması oldukça sürükleyici idi.

Aysel'in bir otel odasında ölmeye yatması ve kendisiyle, geçmişiyle hesaplaşmaya girişmesi aslında beni de sürekli olarak düşünmeye itti. Aysel'in hikayesi en başından sonuna kadar aslında hayatta varlığını kanıtlamaya çalışması ile geçiyor aslında.Düşünüyorum da şu yaşadığımız zamanda da hala kendimizi ,kadın olarak kanıtlamaya çalışmıyor muyuz? Cumhuriyet kadınının ,evet Cumhuriyet kadınının nasıl varolduğunu görüyoruz.Cumhuriyeti anlamak mı daha zordur yoksa kendini anlamak mı? Dönemin siyasi atmosferini de sık sık yokluyoruz kitapta gerek Aysel'in abisinden,arkadaşlarından.

Kitapta en sevdiğim karakter Ali oldu.Ama karakter o kadar cesaretsiz,o kadar sessiz idi ki birşey olsun diye bekledim durdum kitabın kapağını kapatana kadar.Ama sonuç: HÜSRAN.

Birer koltukta karşılıklı oturup sigara içmiştik. Ruhi Su’dan halk türküleri söyleyip Nazım Hikmet’ten şiirler okumuştuk. Bizim hala kurtarmayı başaramadığımız ülkeyi onların nasıl kurtaracaklarını anlamaya çalışmıştım.

Sonuç olarak zıt ideolojilerin olduğu,Cumhuriyet dönemine bir ışık tutan aslında bu belgesel niteliğindeki kitabı herkesin okumasını tavsiye ederim.Eğer biraz feminist düşünceye ilginiz varsa da ayrıca bir okumanızı tavsiye ederim.Devam kitabı olan Bir düğün gecesi okuyup yazmak için sabırsızlanıyorum.Sizlerinde bu kitap hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum.

Bunlarda İlgini Çekebilir

0 kişi dedi ki

Bumerang - Yazarkafe
Bumerang - Yazarkafe