Gerçek karakterler ve yaşanmış olaylardan yola çıkan roman; Kenan adında iyi görünümlü, narsist ve vurdumduymaz bir adamın çocukluğundan bugüne karakterini şekillendiren olayları anlatıyor. Tüm kadınların etrafında pervane olduğu bu adam, yıkılmaz zannettiği egosunu bir anda yerle bir edilmiş halde buluyor. Ve çaresizliği onu bir psikiyatriste danışmaya sevk ediyor. Aslında tüm davranışlarının altında yatan acılar ortaya çıktığında, peşin hükme varmanın ne denli yanlış olduğunu düşünmeden edemeyeceksiniz. Bir yandan Kenan terapi görürken, siz de kendinize ve davranışlarınıza yönelik yeni farkındalıklar kazanacağınız bir seansa gireceksiniz.

Gülseren Hanım'ın 4 kitabını bitirmiş biri olarak şunu net söyleyebilirim ; Edebi değeri olmayan bu kitapları , hayat dersi kitabı niteliğinde okuyun. Kitapta hikaye Kenan karakteri üzerinden gidiyor. Karakterin ve terapi sürecinin gerçek oluşu aslında kitabı daha etkili hale getiriyor. Konu zengin bir adam, gururlu bir eş ve fakir aşık metres üçlüsü üzerinden gidiyor. Fakat kitapta hiçbir karakteri iyi ya da kötü gibi sıfatlarla bir yere yerleştiremiyorsunuz. Çokça Kenan'a kızıyorsunuz ama ona da üzüldüğünüz oluyor. Çünkü insan ilişkileri söz konusu olduğunda birden fazla değişken var, açıkçası o karmaşada zaman zaman zihniniz bulanabiliyor. Kimi zaman kızdığınız karaktere üzülebiliyor, kimi zaman kızıyor, şaşırıyor, kimi zaman yargıladığınız olaylara objektif bakıyorsunuz. Kitabın genelinde sürekli bir sorgulama halinde oluyorsunuz. Ben insanların hayatında nasıl izler bırakıyorum? Kendi hayatımı nasıl yaşıyorum? İnsanları yargılıyor muyum? Özellikle sonu beni gülümsetti kitabın.

Kitaplar içerisinde en çok sevdiğim bu oldu. Sizlerin de okumasını tavsiye ederim . Siz Gülseren Budayıcıoğlu'nun hangi kitaplarını okudunuz?

8/10

(resım alıntıdır)