Julia Quinn tarafından yazılan 8 kitaplık serisinin Netflix tarafından çekilen dizisini duymayan kaldı mı? Kitaplarını daha keşfetmemiş biri olarak böyle eski zaman dizilerini her zaman daha çok sevmişimdir. Boleyn Kızı örneğin hala en sevdiklerim arasında. Eski zaman kıyafetleri, İngiliz kraliyeti, mekanlar beni hep cezbetmiştir.

Dizi 19.yy’daki İngiliz soylularının evlilik öncesi tanışma ve flört aşamalarına değinen, romantizm ve dramanın ağır bastığı, biraz da komedinin bulunduğu,8 çocuklu Bridgerton ailesinin genel olarak etrafında dönen dönemsel bir dizi. Tabi ki içinde bolca aşk var, entrika, Lady Whistledown var. Lady Whistledown kim derseniz size bir Gossip Girl vakası daha diyeceğim.

Dizide en sevdiğim karakter başrol Daphne karakteri idi. Çift olarak da Daphne ve Dükü sevdim. Fakat yer yer hatta çoğu zaman dükü öldürmek istiyor insan. Dizide kıyafetler, mekan o kadar güzel işlenmiş ki. İnsan o balolardan birinde dans etmek istiyor.

Dizi bittikten sonra yorumlarına biraz göz gezdirdim. Örneğin kraliçenin zenci olması, dükün zenci olması , gay ilişkiler, cinsel sahnelerin fazla olması gibi etmenler özellikle biz izleyicilerin dikkatini çekmiş. Kadınlara çocukluklarından itibaren tek amaçlarının iyi bir koca bularak o evi düzene sokmalarını öğretmeleri ise benim dikkatimi çeken detaylardan.

Ben diziye bayıldım. Eğer bu hafta sonu için çerezlik dizi arıyorsanız kesinlikle tavsiye ederim. Bu sezon dükü ve aşkını izledik. Anladığım kadarıyla her kitapta başka bir karakter ön planda. Gelecek sezonu merakla bekliyorum.

10/10