Neydi , Ne Oldu? ( Audrey Hepburn )

by - 22:06

Bu bölümümüzün üçüncü konuğu zarafetin ışığı olan Audrey Hepburn.İkinci konuğumuz olan Prenses Diana'nın ardından Audrey Hepburn'u ağırlayayım diye düşündüm.Kendisinin resimlerini genelde defter kapaklarında,t-shirtlerde,duvarlarda görmüşsünüzdür eminim ki.Ama çoğumuz hayatının ince detaylarına dair pek birşey bilmeyiz.İşte bugün sizlerle onun hayatını biraz deşeceğiz.Şimdi bakalım neler buldum onun hakkında;

Audrey Belçika'da doğdu.İlk doğduğu andan itibaren hastalıklar peşini bırakmadı.Audrey'in 3.haftadan kalbi durmuş ve annesi onu hayata döndürmüş.Ailesi sürekli kavga ediyordu.Bu durum onun ilerde suskun ve çekingen bir kişilik kazanmasında etkiliydi bence.1 yaşındayken ailesi boşandı.Ve Audrey annesinin yanında kalmaya başladı ozamandan sonra birdaha da babasını hiç görmedi.10 yaşında annesi yeni bir adamla evlendi.O sıralar Nazi işgali altında olduğu için bulundukları yeri terketmek zorundaydılar,o yüzden Hollanda'ya göç ettiler.Ama Hollanda'da hayat şartları çok zordu.Audrey 12-13 yaşlarında bir direniş örgütüne katıldı.Bu örgütteki faaliyetleri sırasında Almanlar Audrey'in üvey kardeşini ve dayısını sokak ortasında katletti.Bu savaş dönemlerinde kaldığı yerde hayat ordaki ailelere zindan edildi.Hatta orda yaşadığı dönemleri anlattığı bir röportajda Audrey ; " Bitki köklerini ve köpek mamalarını yemek zorunda olduklarını " belirtmiş.

1945'te Hollanda Nazi işgalinden kurtuldu.Audrey bunun sonrasında astım ve sarılık hastalığına yakalandı.Bundan sonra sinemaya ve baleye karşı büyük bir ilgisi olan Audrey Londra'da bir bale okuluna yazıldı.Ama savaş sırasında vücudunda oluşan bir çok hasar onun balede eskisi gibi olamayacağını farkettirdi. Bir röportajında yine "En büyük hayalim tütü giymekti " demiş.Bu sırada kendini oyunculuğa verdi.Müzikallerde basit rollerden sonra, One Wild Oat ' ta figuranlık yaptı.Oynadığı  küçük roller sırasında Gigi müzikalinin yazarı Collette'yle tanıştı ve Brodway'a  gitti ,müzikalin yıldızı oldu.
2-3 filmde daha oynadıktan sonra Hollywood'da Roman Holiday filmiyle asıl ışıltısına kavuştu.Sadeliği,mütevaziliği herkes tarafından farkedildi. Ve bu filmiyle En İyi Kadın Oscar Ödülünü aldı.Daha Oscar adaylığının konulduğu film olan Sabrina filmindeki rol arkadaşı William Holden'la aşk yaşamaya başladılar.William Holden evliydi ama mutsuzdu, karısından ayrılmak istedi ama Audrey Hepburn ilişkiyi bitirdi. William Holden eşinden boşandıktan sonra bile Audrey'in hayatının aşkı olduğunu söyledi durdu.
Daha sonra hayatında ilk defa gerçek aşkı buldu Audrey , Mel Ferrel .  Audrey çalışma stresi ve aşkı birarada yürütemedi ve hastalıkları baş gösterdi.Sinemaya ara verip İsviçre'ye tedavi olmaya gitti.Mel Ferrel bunun üzerine ona evlenme teklif etti ve Lüksemburg'da evlendiler.Audrey anne olmayı çok istiyordu hep.Audrey Mel'den hamile kaldı daha sonra.Ama ne yazık ki Audrey çocuğunu düşürdü.Audrey daha sonra Hollywood'a geri döndü ve ardarda filmler çekti.Daha sonra tekrar hamile kaldı ama o bebeğini de düşürdü.Audrey bu bebeğini düşürdükten sonra şöyle dedi; 
"Aklımı kaçırmak hissine en çok yaklaştığım andı. Neden çocuk sahibi olamadığımı anlamıyordum. Bu bana hayatımda en çok acı veren şey. Annemle babamın ayrılıp, babamın ortadan kaybolması buna dahil. Kendimi bildim bileli en çok istediğim şey bir bebekti." 
Ama daha sonra şans yüzüne güldü ve tekrar hamile kaldı.Bebeği doğurabilmek için türlü türlü önlemler aldı.Herşeyden elini eteğini çekti bebeğin bakımlı doğması için. İsviçre'de erkek bebeğini doğurdu.
Daha sonra Audrey Breakfast At Tiffany filminde escort kızı oynadı.Film sayesinde Audrey 4.defa Oscar'a aday gösterildi.Daha sonra My Fair Lady filminde oynadı.Film onun sinema yıllarının en kötü yıllarındandı.Çünkü filmin yönetmenleri Audrey'in sesini filmde kullanmadılar.O yılki Oscar ödüllerinde Audrey aday dahi gösterilmedi.Çünkü alay konusu olmuştu eleştirmenlere.Bundan sonra Audrey uzunca bir tatile çıktı.Bu sırada Mel Ferrel'la aralarının bozulduğuna dair birçok haber çıktı.Audrey ikinci defa hayal kırıklığına uğradı ve Mel tarafından terkedildi.O sırada 3 filmde daha yer aldı ve bir kere daha Oscar ödülüne aday gösterildi.40'lı yaşlarında çapkınlığıyla ünlü doktor Andrea Dotti'ye aşık oldu. Onla evlendi ve bir erkek çocuğu dünyaya getirdi.Bundan sonra sinemayı bıraktı.Çünkü artık çocuklarıyla daha yakından ilgilenmek istiyordu.Eşi sürekli onu aldatıp duruyordu,Audrey onu affediyordu ama en sonunda 11 yıl sonra ondan boşandı.Bu sürede 2-3 filmde daha yer aldı.Daha sonra Robert Wolders ile tanıştı.Audrey onun için "ruh ikizim " diyordu.En sonunda evlendiler, İsviçre'ye yerleştiler.En sonunda Audrey mutluydu.1993 te Audrey bağırsak kanserine yakalandı ve hayata gözlerini yumdu.
Yaşadığı bu süre içinde Audrey hiç birzaman savaş döneminde yaşadıklarını unutmadı ve UNICEF'de sürekli gönüllü olarak yer aldı.Her zaman farklılığıyla dikkat çekti.Kendine özgü parıltısıyla daima gözler önünde oldu.Audrey i herkes saflığı,masum güzelliğiyle tanıdı.Moda zevkiyle moda ikonu olarak hala bizlere bir öncü.Audrey'i herkes değiştirmeye çalıştı ama o değişmekten yana hiç olmadı.Herzaman cesareti,kendine özgüveni,kendiyle barışıklığı,zarafeti,yardımseverliği bizlere örnek olucak..

Sevgiyle anıyorum onu ..

Bunlarda İlgini Çekebilir

15 kişi dedi ki

  1. Yine başarılı bir anlatım olmuş :))

    YanıtlaSil
  2. Kendisi gibi hayatı mükemmel olamamış ne yazık ki.. Güzellerin kaderi yoktur zaten :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gerçekten çok haklısın .her güzel ünlünün geçmişinde çok kötü olaylar var :(

      Sil
  3. Çok zarif ve duru bir güzelliği var. Tarzını hep beğenmişimdir. Güzel bir post olmuş :)

    YanıtlaSil
  4. çok güzel bi anlatım tarzınız var bayıldım :)

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel anlatmışsın, emeğine sağlık..

    YanıtlaSil
  6. çok güzel anlatmışsın, hiç sıkılmadan okudum.

    YanıtlaSil
  7. Böyle konularda yazman gerçekten çok hoş. Benim gibi okumaya meraklı ama araştırma üşengeçliği olanlara birebir :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben bu konularda çok meraklıyımdır genelde :) ondan okurken sizlerde faydalansın diye yazıyorum :D biliyorum o durumu. teşekkürler güzel yorumun için

      Sil
  8. Bloguna bende katıldım,,
    Merhaba,
    blogumda çekilişim var senide beklerimm
    http://ilknur--akpinar.blogspot.com/2013/09/2-cekilisime-5-kitap-ile-davetlisiniz.html

    YanıtlaSil

Bumerang - Yazarkafe
Bumerang - Yazarkafe