Sinemada ; Senden Önce Ben
Sizlere 2-3 gün önce dediğim gibi film çıkar çıkmaz gittim. Şimdi geldi sizlerle filmi hakkında bir kaç yorumumu paylaşmaya. Ben filmin kitabını da okuyan biri olarak yorum yapabileceğimi düşünüyorum. Ki genelde filmi çıkan kitapların filmleri genelde beğenilmez,önemli yerler atlanıldığı için şikayet üstüne şikayet edilir.Bu filmde geçen yıllarda herkesin merakla okuduğu Jojo Moyes'in ünlü romanından aktarılmış.
Will Traynor zengin, başarılı, yakışıklı, yaşamayı seven ve istediği her şeye sahip olan genç bir adamdır. Talihsiz bir motosiklet kazası sonrası felç kalınca yaşama hevesini kaybetmiş, ölmeyi düşünmeye başlamıştır. Louisa Clark hayatta fazla bir başarısı ve beklentisi olmayan bir kadındır. Lou Will'in bakıcısı olarak çalışmaya işe alınır. Son derece kültürlü ve donanımlı biri olan Will, Louisa'yı önce küçümsese de genç kadının varlığı ona yaşama sevinci vermeye başlar. Aralarında kurulan bu arkadaşlık ve yakınlık, ikisini de çok değiştirecektir.
Filmin daha önce kitabını okumuştum. Hatta çoğu kişinin aksine kitabı okurken ağlamamıştım.Filmde de aynen öyle oldu bence. Filmde en duygusal sahnede gözlerim doldu sadece ki ben sürekli ağlamaya meyilli bir insanım.Oyuncu seçimlerinin uygun olduğuna şüphe yok. Ancak kitabı okurken hissettiğim o aşkı o acıyı filmde hissedemedim. Güzel ve izlenebilir bir film ama o duygu tam olarak verilememiş.Müzikleriyle ve oyuncuların samimilikleri ile iyi bir yapım olmuş.
Game Of Thrones'dan tanıdığımız Emilia Clarke enerjisiyle tatlılığıyla renk katmış filme ancak benim beklentim çok yüksekti sanırım filme giderken, bu yüzden çokta beklentilerimi karşılamadı.Kitaba sadık gidilmişti film.Film durağandı. Heyecan,aksiyon yoktu ama yüzünüzde tebessüm sürekli mevcuttu.Film kesinlikle orta düzeydi bence. Evde çayınızla,mısırınızla izlenilecek bir film. 10/6
Will Traynor zengin, başarılı, yakışıklı, yaşamayı seven ve istediği her şeye sahip olan genç bir adamdır. Talihsiz bir motosiklet kazası sonrası felç kalınca yaşama hevesini kaybetmiş, ölmeyi düşünmeye başlamıştır. Louisa Clark hayatta fazla bir başarısı ve beklentisi olmayan bir kadındır. Lou Will'in bakıcısı olarak çalışmaya işe alınır. Son derece kültürlü ve donanımlı biri olan Will, Louisa'yı önce küçümsese de genç kadının varlığı ona yaşama sevinci vermeye başlar. Aralarında kurulan bu arkadaşlık ve yakınlık, ikisini de çok değiştirecektir.
Filmin daha önce kitabını okumuştum. Hatta çoğu kişinin aksine kitabı okurken ağlamamıştım.Filmde de aynen öyle oldu bence. Filmde en duygusal sahnede gözlerim doldu sadece ki ben sürekli ağlamaya meyilli bir insanım.Oyuncu seçimlerinin uygun olduğuna şüphe yok. Ancak kitabı okurken hissettiğim o aşkı o acıyı filmde hissedemedim. Güzel ve izlenebilir bir film ama o duygu tam olarak verilememiş.Müzikleriyle ve oyuncuların samimilikleri ile iyi bir yapım olmuş.
Game Of Thrones'dan tanıdığımız Emilia Clarke enerjisiyle tatlılığıyla renk katmış filme ancak benim beklentim çok yüksekti sanırım filme giderken, bu yüzden çokta beklentilerimi karşılamadı.Kitaba sadık gidilmişti film.Film durağandı. Heyecan,aksiyon yoktu ama yüzünüzde tebessüm sürekli mevcuttu.Film kesinlikle orta düzeydi bence. Evde çayınızla,mısırınızla izlenilecek bir film. 10/6
Şimdilik böyle,
Evde kesinlikle izleyin filmi.
İyi seyirler
2 kişi dedi ki
Filme büyük umutlarla gidecektim ben aslında ya :/ Ama beklentimi çok yüksek tutmayayım bari çünkü ben de kitaptan uyarlanan filmlerin pek iyi olmayacağı kanısındayım yorum için teşekkürler
YanıtlaSilBence güzel yorumlanmış sinemaya ama dediğim gibi ben kitabı da orta düzeyde sevmiştim.Ondan benim için filmde orta düzeyliydi.
Sil