­

Neydi Ne Oldu? ( Coco Chanel )

by - 14:44

Bir sene olmuş bu yazı dizisine birşey yazmayalı. Başlangıcımı hepimizin ismini bildiği bir markanın mimarı olan güçlü bir kadın Coco Chanel'la yapmak istedim. Son olarak Charlie Chaplin'in üzücü hikayesine göz gezdirmiştik. Böyle hayat hikayelerini görünce insan düşünüyor biraz. Neler yaşıyor insanlar diye? Bakalım Coco Chanel bu ünvanına nasıl kavuşmuş? Modaya yön veren kadınlardan biri olan Coco neler yaşamış? Onun inişli çıkışlı, hüzünlü, başarı dolu hayat hikayesinin gizli köşede kalmış ayrıntılarını okurken üzüleceksiniz ,şimdiden söyleyeyim.

Gerçek adı Gabrielle olan Coco,19 Ağustos 1883 yılında Batı Fransa’da Jeanne Devolve adında temizlikçi bir kızın ikinci çocuğu olarak dünyaya gelir. Baba, Albert Chanel ailesinden bir haber yaşamaktadır. Anne Jeanne, henüz 20 yaşındayken tüberküloz nedeniyle ölür, ardında 5 çocuk bırakır. Annesinin ölümünün ardından babaları onları yetimhaneye bırakır.Aubazine’de kaldığı 6 yıl boyunca dikiş dikmeyi öğrenir. Ve terzi olarak işe başlamayı kafasına koyar genç Chanel. Aubanize Yetimhanesi’nde gizlice gardırop odasına girdikleri için cezalandırılıyor Gabrielle ve kardeşi Antoinette. Fakat Rahibe Juliette nedense bu iki kardeşi cezalandırmamak için elinden geleni yapıyor. Gabrielle(Coco) bunun nedenini tam 18 yıl sonra öğreniyor; Rahibe Juliette’in kardeşi sayesinde. Chanel kardeşlerin çapkınlığıyla ünlü babaları, Juliette ile ilişki yaşamış yıllar önce. Babaları Juliette’i döverek karnındaki bebeğinin ölmesine neden oluyor. Yıllar sonra ise Chanel kardeşleri Juliette’in rahibe olduğu yetimhaneye bırakıyor. 

Gabrielle daha sonra Deboutins mağazasında çalışmaya başlıyor. Mağazaya gelen subaylardan Etienne Balsan ile tanışıyor. Son derece varlıklı bir ailenin oğlu Balsan. Gabrielle isminin unutulup Coco oluşu, Chanel’in ilk aşkı… Bir gece gittikleri Cafe Chantan’ın şarkıcılarının seyirci tarafından beğenilmemesi üzerine birden kendini sahnede buluyor Gabrielle. Ve “Qui qu’a Coco dans I’Trocadero?” adlı şarkıyı söylüyor.“Coco’yu Trocadero’da kim gördü? …Gabrielle sahneden indikten sonra Etienné kendisine sarılır ve “ Co-co Co-co” diye fısıldar ve “ Sen benim için bugünden sonra Coco olucaksın” der. Ve Coco Chanel aslında o gün doğar… Etienne, Coco’dan onunla Royallieu’daki çiftliğinde yaşamasını ister. Bir gece yolda yürürlerken bir dilenciyle karşılaşırlar. Coco dilencinin, kendisini yetimhaneye bıraktıktan sonra bir daha arayıp sormayan babası olduğunu fark eder. O an Etienne’e döner ve onunla birlikte Royallieu’da yaşamayı kabul ettiğini söyler .
Balsan'ın Paris'teki dev malikanesinde, onun kapatması olarak, aşağılanarak, küçümsenerek, gizlenerek yaşamak isyankar ruhunun iyice doruğa çıkmasına neden oluyor. Kadınların tüylü, pullu, devasa şapkalarıyla, korseleriyle,şatafatlı kıyafetleriyle dalga geçiyor. Elbiseleri keserek, biçerek kendine kıyafetler hazırlıyor. Erkeklere benziyor hatta! Alaylara maruz kalsa da tarzından ödün vermiyor, 'sadeliğin zarafeti'nden vazgeçmiyor asla. "Ben zevksizlikten anlarım" diyecek kadar da kendine güveniyor.Fransız subay Etienne’nin yakın arkadaşı Boy bir partide genç kadını etkiliyor.Kıskançlık içinde kıvranan arkadaşından “ödünç olarak kısa bir tatil için alıyor” genç kadını.Hayatında denizi ilk gördüğü, insanların ortasında el ele kol kola, dans ederek geçirdiği bu tatil, genç kadının delicesine aşık olmasına neden oluyor Boy’a.Fakat Etienne'de Coco'nun değerini anlamış ona aşık olmuştur.Boy ise başka biriyle evlenmeye karar vermiştir.Bunun üzerine Coco herşeyi göze alarak Boy'un metresi olmayı kabul eder.

Boy bunun karşılığında Paris'te küçücük bir atölye açar. Bir şapka dükkanı açar önce ve ardından bir moda imparatorluğunun sahipliği gelir.İlk şapkasını 1908’de burda tasarladı ve bu tasarımlarını 1909 yılında Balsan Apartmanı’nda zemin katta satmaya başladı.Katın girişinde “Chanel Tarzı” yazılı bir tabela duruyordu. Yaptığı şapkalar karşısında aldığı yorumlarla birlikte Chanel insanları giydirmenin onun artık yaşam biçimi olduğuna karar verdi.Bir Paris kaçamağında Boy trafik kazası geçirerek ölür.1913’te Chanel, Deauville’de bulunan yeni butiğinde kadın spor giyimini tanıttı. Kadınların kullandığı daracık korseleri ortadan kaldıran bu kadın, kullanışlı modeller için de erkek modasından ilham aldı.1915 yılında Chanel modası kulaktan kulağa yayılmaya başladı. 1915-1917 yılları arasında Harper’s Bazaar dergisinde Chanel’in adı “ Müşterilerin tercih ettiği markalar listesi ” nde yer aldı.

1920’de balet Sergei Diaghilev tarafından Igor Stravinsky ile tanıştırılır. Tutkulu bir aşk yaşayan ikili kısa süre içerisinde yollarını ayırırlar.Ünlü bestecinin karısı bir gün kocasıyla aşk yaşadığını hissedip soracaktır ona:“Arkasında bıraktığı ailesine baktığında, hiç pişmanlık duymuyor musun?..”  “Hayır” diye kayıtsızca ve soğuk biçimde yanıtlayacaktır Coco Chanel bu soruyu...1924 yılında kıyafetler için tasarladığı ilk takısı olan inci küpeleri tanıttı. Chanel’in en ünlü tasarımı iki veya üç parçadan oluşan elbisesiydi. Bu elbise ilk kez 1920’lerde üretilmiş olmasına rağmen bugün hâlâ popüler.1925 yılına gelindiğinde Coco, Avrupa’da ki elit kesime hitap edilen ve tasarımları herkesin beğenisi toplayan bir modacı olmuştur artık. Bu sene içerisinde, İngiliz aristokratlarının düzenlediği partiye Coco’da çağırılır ve o partide Westminster Dükü ile tanıştırılır. Coco resmi olarak adı konulmasa da artık bir düşestir…Dük ve Coco’nun ilişkisi on yıl kadar sürer.

1926’da Etienne Balsan’ın vefatında giydiği yas giysisi Coco’nun en ses getiren başarılarından biri oluyor. Bu şık ve dahice giysi tarihe “siyah dar giysi” olarak geçiyor. 
Oysa Coco buna sadece “küçük siyah elbise” adını veriyor. Bu model 1960’ların başında özellikle Audrey Hepburn sayesinde yeniden bir dünya modası haline geliyor. Hepburn “Tiffany’de Kahvaltı” adlı filminde Chanel’in ölümsüz siyah elbisesine bir kez daha can veriyor.Chanel sadece dünya kadınlarını değil Türk askerlerini de giydirdi. 1930’lu yıllarda Atatürk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üniformalarını Coco Chanel’e tasarlattı. Türk ordusu 1980’lere dek onun imzasını taşıyan üniformalar giydi.1939 yılında 2. Dünya Savaşı başladığı Chanel tüm dükkanlarını kapattı. Yalnızca evinde haute couture giysiler dikerek o dönemi geçirdi.1945 yılında, Coco İsviçre'ye taşındı. Chanel, 1953 yılında ısmarlama kıyafet pazarının en iyisi olan Christian Dior’u bulmak için Paris’e geri döndü. Coco, işle ilgili tavsiye almak ve mali destek istemek için Pierre Cardin’e başvurdu. Ve 1954 yılında Paris'e geri döndü. 

Aynı yıl Chanel' moda dünyasına da geri döndü. Kendine yeniden dükkan açtı. Sadık İngiliz ve Amerikan müşterileri sayesinde eski ününe kavuştu. 1954 yılında Amerikalı aktris Marilyn Monroe Chanel No. 5 parfümünü tanıttı. Bir röportaj sırasında, bir gazeteci, Marilyn Monroe’ya uyumak için ne yaparsınız diye sordu, Monroe’nun cevabı ilginçti: “No. 5’in küçük bir damlasını koklamam yeterli”. İstemeden de olsa Marilyn’in bu sözleri, mükemmel bir reklam sloganı olmuştu bile. Bu, Chanel için büyük bir şanstı çünkü o zamana kadar No.5’in satışlarının çok da iyi gittiği söylenemezdi.1957 Dallas Moda Ödülleri’nde Moda Oskarı’nın sahibi oldu.1971 yılının başında 87 yaşındayken Coco, yaşlılığa engel olamadı yorgun ve hasta düştü.Ancak buna rağmen bahar koleksiyonunu hazırlamaktan da geri kalmadı. 1983 yılında 10 Ocak günü bir pazar sabahı hayata gözlerini yumdu. 

Şapkadan marka çıkaran kadın böylece gitti.Erkek egemen bir toplumda feminist kişiliği, onu sürüden ayıran tarzı ve zevki, bir imparatorluk kurmasını sağlayacak becerisiyle çok özel bir kadın o.Bir türlü istediği evliliği yakalayamayan bu kadın yıllar boyu ismini devam ettirmeye devam ettiriyor.
Şimdilik benden bu kadar,
Sevgilerimle.

Bunlarda İlgini Çekebilir

6 kişi dedi ki

  1. ne kadar ilginç bir hayat hikayesi varmış teşekkürler

    YanıtlaSil
  2. Bilmediğim bir çok ayrıntısı varmış yaşamının...
    Güzel bir paylaşım olmuş, teşekkürler...

    YanıtlaSil
  3. Coco Chanel hakkında pek bir şey bilmiyordum. Bu yazı sayesinde hayatının ana hatlarını öğrenmiş oldum. Teşekkürler :-) Yalnız Chanel'in doğum tarihine 1983 yazmışsınız. Gözünüzden kaçmış sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yanlışlık olmuş, çok teşekkürler dikkatiniz için :D

      Sil

Bumerang - Yazarkafe
Bumerang - Yazarkafe